Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, hâlihazırda Türksat tarafından işletilen mevcut haberleşme uydularıyla yetinmeyerek, iki yeni uydunun daha uydu filomuza katılmasıyla ilgili ihale sürecine başladıklarını söyledi.
Bakan Arslan, İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Davos Dünya İletişim Forumu"nun açılışında konuştu.
Siber güvenlik konusunda yapılan çalışmalara ve konunun önemine değinen Arslan, Türkiye’de özellikle siber güvenlik ile ilgili atılması gereken birçok adım olduğunu, bu alanda birçok ulusal ve uluslararası tatbikat yapıldığını söyledi. Türksat’ın yeni uydularla ilgili ihale sürecini başlattığının altını çizen Arslan şöyle konuştu:
“2018 yılının sonunda Türksat 5A’yı, 2019 sonunda da Türksat 5B’yi uzaya göndereceğiz. Bunlarla da yetinmiyoruz. Yeni uydu Türksat 6A’yı da yerli katkı ile geliştirmek ve uzaya göndermek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mobil hizmetlerin gidemediği, baz istasyonlarının olmadığı ülkemizin kırsal kesimlerine baz istasyonu götürüyoruz. Bugünlerde yine bin 500 civarında ilave baz istasyonu götürerek, 2G ve 4,5G altyapısını insanlarımızın hizmetine sunmuş olacağız.”
Bakan Arslan, fiber optik altyapısının 280 bin kilometreye ulaştığını, özellikle altyapının ortak ve verimli kullanımı konusunda çok ciddi çalışmaların bulunduğunu söyledi. Arslan, “İstiyoruz ki, her operatör ayrı ayrı yatırım yapıp, ayrı ayrı kullanıcısına sunmasın. Altyapıyı ortak kullanabilelim. Bu sektörün yatırım ihtiyacı olan yaklaşık 15-16 milyar dolar yerine, 5 milyar dolarla bu sektörde insanımızın ihtiyacını karşılamış olalım.” diye konuştu.
Türkiye’nin krizler yaşayan ancak krizlerle baş etmeyi öğrenen bir ülke olduğunu dile getiren Arslan, yaşanan 15 Temmuz sürecine ilişin değerlendirmelerde bulundu. 15 Temmuz’da milletin, millet olma şuuruyla Cumhurbaşkanı’nın çağrısına uyarak meydanlara indiğini anımsatan Arslan, şunları anlattı:
“Bu konuda milletimize müteşekkiriz. İyi ki iradenin yanında durup meydana inince, silahların, tankların, helikopterlerin bir fayda vermediğini dünyaya ispat ettiler, herkese ders verdiler. O gece bu meydanlara inmenin altında çok önemli bir şey vardı: iletişim. Onlar çıkıp TRT’de bir bildiri okutmakla bu insanları kandırabileceklerini zannettiler, iletişim sayesinde öyle olmadı.
İletişimin geldiği nokta ve Türkiye’nin krizlerden aldığı derslerle altyapısını güçlendirerek bütün yayınların o gün insanların evine gitmesini sağlamasını hesaba katmadılar. Özellikle internet altyapısı konusunda, sanal dünya konusunda Türkiye’nin geldiği noktayı hesaba katmadılar. Ve bu iletişim altyapısını kesememekten kaynaklı, insanların o gün doğru bilgilenerek, kirli bilgilerden ari şekilde meydanlara çıkacağını hesaba katmadılar. Sektördeki tüm paydaşlarımıza teşekkürler.”
Ahmet Arslan daha önce sektör çalışanlarını ve bazı gençleri “apolitik” zannedenler bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle noktaladı:
“O gece gençler de, sektör çalışanları da çok önemli ders verdi. ‘Hayır biz apolitik yetişmiyoruz. Biz Türksat’a gelen yayınların uyduya çıkması oradan da vatandaşın evine gitmesi adına görevimizin başındayız, gerekirse şehit oluruz’ dediler. Nitekim 2 meslektaşımızı şehit verdik, onlara da rahmet diliyoruz. Görevlerinin başında, görevlerinin bilincinde, iletişimin ne kadar önemli olduğunu, iletişime aracılık etmenin ne kadar önemli olduğunu, o akşam da canları pahasına ispatladılar. Onlara rahmet, bütün gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.”