27 Ekim 2020
Genel
Uydu

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Satcom Vision Digital adıyla gerçekleştirilen “Salgın Dönemi ve Sonrasında Uydu Sektörü” temalı çevrimiçi etkinliğe katıldı. Ulusal uydu haberleşme sektörünün en yetkili isimlerinin yer aldığı etkinlikte sektörün mevcut durumu ve geleceği masaya yatırıldı.

Satcom Vision Digital etkinliği bu yıl “Salgın Dönemi ve Sonrasında Uydu Sektörü” teması ile gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, uzay faaliyetlerinin daha önce yalnız süper güçler tarafından kimi zaman bir prestij kimi zaman da caydırıcı unsur olarak kullanıldığını anımsatarak, artık, bu alandaki çalışmaların ülkelerin ekonomik ve askeri imkânları açısından hayati bir önem taşır hâle geldiğini söyledi. Sayan, günümüzde hava savunmasının, uzay kabiliyetleriyle birlikte ele alındığına işaret ederek, şöyle konuştu:

Atmosferin sınırlarında yüzlerce kilometrelik irtifalara ulaşan kıtalararası füze sistemleri, uzun menzilli hava savunma silahları, Dünya’nın her yerinde elektronik karıştırmaya mazur kalmayacak kriptolu iletişim ağları, uzaktan komut ihtiyacı olan insansız hava platformları ve gelecekte yapılması planlanan silahlı uydular, uzayın kullanımının önemini her geçen gün artıyor.

Bir ülkenin uzay gücünün, tüm milli güç unsurlarının sahip olduğu uzay yeteneklerinin toplamından oluştuğunu belirten Sayan, uzay teknolojilerinin, yeni iş alanlarının açılmasına ve bu alanlarda yeni personel istihdam edilmesine olanak tanıdığını anlattı. Sayan, uzay alanında geliştirilen ürünlerin ve hizmetlerin ihracatının gelişmiş ülkeler ligine geçilmesine de imkân tanıyacağının altını çizdi.

 

Sayan: “5G teknolojisini ihraç eden ülke olacağız”

Uydu projelerinin etkilerini gözlemlediklerini belirten Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Türkiye’nin, 5G teknolojisini kullanan bir ülke olmakla yetinmeyip, bu teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Mikro uydu adlı projelerin, temel olarak, uydular aracılığıyla genişbant internet sağlamaya yönelik bir teknoloji olduğunu ifade eden Sayan, bu konuda şunları söyledi:

Şu anda kullandığımız uydular da ağırlıklı olarak yayıncılık ve internet erişimi için kullanılan uydular. Gerek Starlink’in gerek diğer uydu projelerinin etkilerini şu anda gözlemliyoruz. Onlarla işbirliği içerisinde neler yapabiliriz? Türkiye olarak, bu tür daha küçük uydularla daha aşağıdan hizmeti nasıl verebiliriz? Bunun araştırması içerisindeyiz. Uyduların bulunduğu uzayda da bizim bir egemenlik sahamız var. Orada pozisyonlarımız var. Türksat, bizim bu anlamda görevlendirdiğimiz kuruluşumuz. Uzay alanında bu görevi ve uzaydaki egemenlik haklarını da adeta savunmakta. Bu manada biz onlarla birlikte işbirliği imkânlarına bakarken, kendimiz de bu tür uydu projelerinde neler yapılabilirin araştırması içerisindeyiz.

 

Salgın, Dijital Dönüşümü Hızlandırdı

Türksat Genel Müdürü Cenk Şen ise, salgının uydu sektörünün öneminin vatandaşlar tarafından daha iyi anlaşılmasına vesile olduğunu söyledi. Şirket olarak salgın döneminde tüm hizmetleri kesintisiz bir şekilde sağlamak amacıyla gerekli tüm tedbirleri aldıklarını bildiren Şen, şunları söyledi:

Pandemi, hem sosyal hayat hem de dijital dönüşüm noktasında hızla bir değişiklik yaratmaya başladı. Bu dönemde ihtiyaç duyulan bant genişliğinin artması ve karasal altyapının kimi zaman yeterli olmaması, kimi zaman da mantıklı seçenek olmaması nedeniyle uydu sektörü haberleşme altyapısının eşit olarak insanlara ulaştırılması noktasında önemli bir seçenek oldu.

 

Vaktinde Alınan Tedbirler Salgının Etkilerinin En Az Şekilde Hissedilmesini Sağladı

Genel Müdür Şen, COVID-19 sürecinin Dünya’daki tüm sektörleri ne kadar etkilediğine dair bir yorum yapmanın bugün için erken olacağının altını çizdi. Tüm sektörlere yönelik etkilerin, salgın sonrasında daha iyi ölçülebileceğini ifade eden Şen, devletin, gerekli tedbirleri vaktinde alarak, Türkiye’de söz konusu etkilerin en az şekilde hissedilmesini sağladığını kaydetti.

 

Kesintisiz Hizmet

Kurum olarak her zaman bir “B planı”nı da hazırda tutarak hareket ettiklerini söyleyen Genel Müdür Şen, salgın sürecinde uydu haberleşme hizmetlerini kesintisiz bir şekilde sağlamak üzere Türksat personelinin büyük gayret gösterdiğini ve bu kapsamda uygun ortamı hazırladıklarını ifade etti. Söz konuş süreçte uzaktan çalışma şartlarına ve uyduların 7 gün 24 saat hizmet vermesine yönelik tüm faaliyetleri yürüttüklerini söyleyen Şen, “Pandemi, ihtiyaçların bir anda artabileceğini ve önceden tedbir alınmasının gerekliliğini de ortaya koydu” dedi. Şen, yapılan araştırmalara göre 2020 yılında işlerin yüzde 27’sinin insan müdahalesi olmaksızın yapıldığını belirterek, bu oranın 2025 yılında yüzde 55’in üzerine çıkacağının öngörüldüğünü bildirdi.

 

Şen: “Uyduların veri kabiliyetleri daha iyi anlaşıldı”

Şen, COVID-19 salgını nedeniyle uyduların veri altyapısının yanı sıra, uzaktan görüntüleme kabiliyetlerinin de ciddi anlamda kullanıldığına dikkat çekerek, özellikle Çin’de bu alanda uyduların yoğun bir şekilde kullanıldığını söyledi. Şen, “Pandemi, dijital dönüşümü Dünya’da hızlandırdı. Uydu tarafında da dönüşümü hızlandırdı. Hatta veri uydularının kabiliyetlerinin daha iyi anlaşılmasına da imkân verdi” diye konuştu.