05 Aralık 2016
Genel

Türksat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül, 15 Temmuz darbe girişiminin en kritik anlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın mesajlarının halka ulaşması olduğunu belirterek, “Halka ulaştıran kurum, bu kurum. Menfur hareketin mesajının halka ulaşması da burası tarafından kesildi.” dedi.

TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu üyeleri, Türksat’a çalışma ziyareti gerçekleştirdi.

Komisyon üyelerine Türkiye’nin yaşadığı darbe girişimlerini anımsatan Gönül, şöyle konuştu:

“Bu kurum burada tarihi bir görev yaptı. 15 Temmuz hareketinin en kritik anları Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın mesajlarının halka ulaşmasıydı. Halka ulaştıran kurum bu kurum. Bir başka yaptığı iş, menfur hareketin mesajının halka ulaşması burası tarafından kesildi. Nöbetçi arkadaşlarımız, işini bilen arkadaşlarımız, hayatlarını tehlikeye atarak bunları yaptılar. Bir direktörümüz hayatını kaybetti, yanındaki Ali Bey hayatını kaybetti. 4 kişi de yaralandı.

Türksat Genel Müdürü Şen ise komisyona yaptığı sunumda, darbe girişimi gecesi yaşananları anlattı. Şirketteki hareketliliği belirledikleri andan itibaren tedbirler aldıklarını, izinli güvenlik personelini kampüse çağırdıklarını ve hafif silahları dağıttıklarını aktaran Şen, Türksat yerleşkesine ulaşan yolu envanterlerinde bulunan itfaiye aracı ve kepçe yerleştirerek kapattıklarını, böylece darbecilerin menzili dışında kalmayı hedeflediklerini söyledi.

Darbe girişimcilerinin korsan bildirisinin TRT’de okunmasının ardından TRT yayınını kestiklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslendiği konuşmasının ise vatandaşa ulaştırılmasını sağladıklarını kaydeden Şen, Türksat’a gelen darbecilerin ilk olarak bir araçla nizamiyeye gelen üç silahsız çalışanı kurşunlandıklarını, personelden Ali Karslı’nın o anda şehit edildiğini, Direktör Ahmet Özsoy’un ise darbecilerce araçtan ağır yaralı olarak çıkarıldığını ancak, yakındaki ambulansla hastaneye sevk edilmediği için şehit olduğunu kaydetti. Şen öte yandan, asker üniformalı darbe girişimcilerinden bazılarının uplink istasyonuna geçerek, yayınların kesilmesi için personele baskı yaptıklarını, çalışanları yere oturtarak etkisiz hâle getirdiklerini ifade etti.

Darbecilerin başarılı olamayacaklarını anladıklarında Türksat’ı tahrip etmeye başladıklarını ve bomba atılması talimatı verdiklerini dile getiren Şen, bu sırada personeli ve Türksat’ın yakınında yer alan lojmanlardaki vatandaşları dışarı çıkardıklarını söyledi. Türksat’a gelen darbecilerin kuruma ait iki araç ve bir personel taşıtıyla kaçmaya çalıştıklarını, bu sırada emniyet güçleriyle çıkan çatışmada yararlanan bir darbecinin kendi arkadaşları tarafından infaz edildiğini de aktaran Şen, “Helikopter onu bırakıp diğerlerini alarak uzaklaşıyor. Bu darbecileri Akıncı Üssü ve Gülhane’ye götürüyorlar.” dedi.

Daha sonraki süreçte Türksat’a 4 ağır tonajlı bomba atıldığını kaydeden Şen, bunlara rağmen darbe girişiminin ertesi günü faaliyetlerine devam ettiklerini, Türksat’ın acil durumlar için sıcak yedeklilik sistematiği ile çalıştığını bildirdi. Şen, “Daha sonraki süreçte Gölbaşı Belediyesinin desteğiyle içerideki tahribatı temizledik. Türksat 1B uydusunu kontrol eden 170 tonluk antenimiz hasar aldı. Üzerine Türk bayrağını yeniden yerleştirdik, düzelttik. Anı olarak, görevimize her zaman sadık kalmak için gözümüzün önünde tutuyoruz.” diye konuştu.

“Türksat o akşam darbe girişimcileri tarafından aslında unutuldu”

Şen, anten parkına atılan bombanın ateş, ses ve basınç etkisiyle bu alana ağır hasar verdiğini belirterek, 170 tonluk ağırlığı kaldırabilecek özellikteki bazı binalarının bile bu bombalar nedeniyle zarar gördüğüne işaret etti. Şen, güvenlik personeli sayısını artırdıklarını ancak zırhlı helikopterlerle saldırıya uğradıklarını vurguladı. Şen, “Türksat, o akşam darbe girişimcileri tarafından aslında unutulan bir yer. Biz TRT’yi indirdikten sonra Türksat’ın ne kadar önemli olduğunu gördüler. Devletimizin aldığı tedbirler ve onların teknik destek sağlayamaması nedeniyle bugün buradayız.” şeklinde konuştu.

Darbe girişimi sırasında yaralananların görevlerinin başına döndüklerini, şehit olan personel için anıt hazırladıklarını da ifade eden Şen, daha sonra şehit personelin özgeçmişlerini okudu. TBMM FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek’in talebi üzerine şehitlerin ruhu için dua okundu.

“Ambulansa taşınmasına müsaade etmeyecek kadar hain”

Komisyon Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Şen’in sunumuyla darbe girişiminin yaşandığı anları kendilerine yaşattığını, Türksat personelinin gerçekleştirdiği çetin mücadelenin gözler önüne serildiğini söyledi. FETÖ’nün kapatılan televizyon, kurum ve kuruluşların çalışanlarının Türksat’a yapılan operasyona destek verdiklerinin ortaya çıktığına da işaret eden Petek, “Yaralımızın, 20 metre yakınındaki ambulansa taşınmasına müsaade etmeyecek kadar hainlerin saldırısı altında kalmış olduğunu görüyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Komisyonun Meclis dışına çıkıp önemli müesseseleri ziyaret ederek isabetli çalışmalar yaptığını ifade eden Petek, şunları kaydetti:

Türksat iletişimin kalbi. Detayları açıklamamasına da elbette ki saygı duyuyoruz. Gizlilik ilkesine uyarak bazı çalışmaların yapılması zorunlu. Açık olarak bildiğimiz bir gerçek var, radyo ve televizyonlardan özel iletişime kadar geniş bir çalışma olduğu toplumumuz tarafından biliniyor. Fetullahçı teröristler belki bunu sona doğru, ilerleyen dakikalarda hatırlamış ama iki şehit vermişiz. Gazilerimizi şükranla yad ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Bütün arkadaşlarımızın ortak düşüncesi eğer bayrağımıza, seçilmiş iktidara, milletin iradesine sahip çıkamazsak, geçmişte özellikle 1960 darbesinden bu tarafa milletin üzerinde kendilerini bir vesayet makamı gibi gören anlayışlara topyekün karşı çıkamazsak, tabii ki daha büyük badireler görebiliriz. Allah milletimizi benzeri felaketlerden korusun.

“Türksat’a gelen helikopter ATAK ölüm makinesi”

Vecdi Gönül, bir soru üzerine “Türksat’a ilk gelen helikopter ATAK. ATAK bir ölüm makinesi. Bu tamamen psikolojik baskı. Ona herhangi bir güvenlik görevlisinin silahının etki etmesi mümkün değil. Sonra gelen helikopter ise Sikorsky.” yanıtını verdi.

Komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Türksat Hukuk Müşaviri Mehmet Çerikçi, darbe girişimi gecesi Türksat’ın girişinde emniyet güçlerince gözaltına alınan 4 kişinin FETÖ tarafından getirilen teknik personel olduğunu ancak amaçlarına ulaşamadıklarını bildirdi. Çerikçi, şöyle devam etti:

Bu kişiler kapıda ‘Önceden Türksat’ta çalışıyorduk’ diyorlar. Farklı şehirlerden gelmişler Ankara’ya. Bir araba kiralamışlar. Şüpheli hareketleri nedeniyle polis gözaltına almış. Ertesi gün istihbari bilgi anlamında araştırma yaptık. Bunlardan Aydın Yavuz ve Burhan Güneş TÜBİTAK’ta daire başkanlığı yapmışlar, o sırada da Şifa Hastanelerinde çalışıyorlarmış. Birol Baki, Salih Mehmet Dağköy Samanyolu TV’de çalışıyormuş. Bu kişiler TV yayınları konusunda yetkin kişiler. Şu anda Sincan’da tutuklular. İfadelerinde ‘Türksat’a gezmeye gittik’ demişler.

Bu ifadeler üzerine Başkan Petek, bu durumun FETÖ’nün darbe girişimine ve Türksat’ın bombalanmasına iştirak ettiğini kanıtladığını söyledi.

Genel Müdür Şen, başka bir soruyu yanıtlarken, şu ifadeleri kullandı:

İlk günden itibaren haklarımızı aramaya başladık. Suç duyurusuyla ilgili delil niteliğinde olabileceğini değerlendirdiğimiz şeyleri yargıya veriyoruz. 7 milyon liranın üzerinde bir devlet zararı var. Her ne kadar görevimize devam ediyor olsak bile 7 milyon lira zarar var. Hukuk çerçevesinde faaliyetlerimiz devam ediyor.”

FETÖ bağlantılı kaç personelin görevden alındığının sorulması üzerine Şen, 8 aydır görevde olduğunu, 15 Temmuz sonrası FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle 41 kişinin görevden alındığını kaydetti. Şen, “Darbeci askerlere yardım eden kimse olmadı. Gururla söylüyorum, onlar da ifadelerinde söylüyorlar, yardım eden personelimiz olsaydı hasar daha büyük olurdu.” diye konuştu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, Türksat Genel Müdürü Şen’in Kara Harp Okulu mezunu olduğunu belirterek, yaşananlara ilişkin düşüncelerini sorması üzerine Şen, şu şekilde konuştu:

30 sene 7 ay üniforma giydim. Bize hiçbir şekilde vatanımıza, milletimize kurşun sıkmak öğretilmedi. TSK öyle insanlardan oluşmuyor. TSK mensupları öyle insanlar değildir. Eğitimlerimin hepsini o şekilde aldım. Bizim için vatana ihanet en kötü şeydir. Bu adamlar nasıl bu hâle geldi, bilmiyorum.

Şen, şehit olan arkadaşlarının silahsız olduğunu vurgulayarak, silahsız insanlara kurşun sıkmanın ne uluslararası angajman, ne din, ne de ahlak kurallarına uyduğunu, öte yandan yaralı personelin 15-20 metre ilerdeki ambulansla hastaneye götürülmek yerine ölüme terk edildiğini vurguladı.

TSK’nın temizlenmesi gerektiğine işaret eden Kan, darbe girişimi sırasında gözaltına alınan askerlerin üniformalarının, üniformalara saygısızlık edilmemesi için çıkarıldığını ifade etti.

Sunum ve konuşmaların ardından Komisyon üyeleri, darbe girişimi sırasında zarar gören bölümleri dolaşarak bilgi aldı.