09 Aralık 2015
Genel

Türksat A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül, 6A haberleşme uydusunun ihraç edilmesi durumunda kilogram (kg) başı ihracat değerinin 100 bin dolar tutarında olacağını söyledi.

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD)  ve TÜRKSAT işbirliğiyle düzenlenecek olan "Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri powered by Türksat" etkinliği bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Gül, dünyada kendi uydusunu yapan sadece 7 ülke bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin de yerli uydusunu üreterek bu alandaki ilk 10 ülke arasına gireceğini ifade etti.   

Türkiye'nin halihazırda 6 uydusu bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Gül, "Şu anda Türksat’ın işlettiği 4 adet haberleşme uydusu ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın işlettiği 2 adet gözetleme uydumuz var" dedi.

Türkiye'nin uydu operatörü Türksat'ın 17 Ekim'de fırlattığı 4-B uydusu başarıyla yörüngeye oturarak test çalışmalarına başladığını söyleyen Prof. Dr. Gül konuşmasına şu şekilde devam etti;

“4-B uydusunun ağırlıklı olarak internet hizmetlerinde kullanılması hedefleniyor. Üzerinde yer alan Ku, Ka ve C frekans bantlarında transponderlar bulunuyor. Ku frekans bandı Avrupa, Asya ve Türkiye kapsama alanlarında hizmet vermenin yanı sıra canlı yayın geçişleri için de kullanılacak. KA band ile ekonomik ve yüksek hızlı internet erişim imkânı sağlanabilecek”

Uydu yapma piyasasında Fransa ve Japonya'nın Türkiye'de hizmet verdiğini anlatan Gül, Türksat'ın 4A ve 4B uydularına kadarki tüm haberleşme uydularını Fransızların, 4A ve 4B haberleşme uydularını ise Japonların ürettiğini hatırlattı.

Türksat 5A ve 5B uydularının yaklaşık 500 milyon doları aşan bir maliyetle üretileceğini anımsatan Prof. Dr. Gül şunları aktardı;

“Uydunun yapılması ve fırlatılması ekosisteminde Türkiye, Türksat 5A ve 5B uydularında devreye girecek ve yüzde 25 yerlilik katkısı sağlayacak. Aynı şekilde milli imkan ve kabiliyetlerle Göktürk 2 uydusunun kritik teknolojilerine katkı verilmiş ve şu an bu gözetleme uydusu Türkiye'ye stratejik bilgiler sağlayan konuma oturmuştur.

6A uydusu 300 milyon doları aşan bir ekosistem oluşturacak. Bir milyar dolara yakın bir paranın bu ekosistem sebebi ile içeride kalacağı ve yerlileşeceği öngörülüyor. 6A uydusunun ihraç edilmesi durumunda kilogram başı ihracat değeri 100 bin dolar tutarında."

"Türksat, 2023'te 10 uydudan oluşan bir filoya sahip olmayı hedefliyor"

Türksat'ın fırlattığı 4B uydusunun ardından, yüzde 25 yerlilik oranı ile 5-A ve 5-B uydularını, yüzde 100 yerlilik oranı ile de 6-A uydusunu fırlatacağını aktaran Prof. Dr. Gül, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki 5 yıl içerisinde gerçekleştirilecek bu fırlatmalar 1 milyar doların üzerinde bir ekosistem oluşturacak. Özellikle 6A uydusunun yüzde 100 yerli katkısı Türkiye'nin iktisadi ve stratejik alanlarındaki çıktılarını yükseltecek.

Uydu yapabilen sayılı ülkeler arasına girecek Türkiye, bu anlamda diğer birçok ülkeden pozitif anlamda ayrışacak. Türkiye'nin atmosferin üzerinde uzayda yer alması ve bunu milli imkanlarla geliştirmesi oldukça önemli ve stratejik bir öneme sahip. Türksat, 2023'te 10 uydudan oluşan bir filoya sahip olmayı hedefliyor."

"6A ile uzay çalışmalarımızla ilgili kritik bir eşiği atlayacağız"

Türksat 6A uydusunun 2014'ün aralık ayında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türksat arasında protokolü imzalanarak yapımına başlanmış olan ilk milli uydu projesi olduğunu anımsatan Prof. Dr. Gül, şunları kaydetti:

"Normal şartlarda 3 yıl süren uydu yapımı, Türksat 6A'nın araştırma ve geliştirme süreçleri hesaba katıldığında 5 sene olarak planlanıyor. Türksat 5A ve 5B uydularında yüzde 25 yerli katkı oranı, Türksat 6A uydusunun da tamamının yerli imkanlarla imal edilmesi öngörülüyor. Aselsan, Tübitak Uzay, TAI ve CTech tarafından yüklenilen 6A projesi bu etkinliğin ortaya çıkmasında temel fikri oluşturuyor. Türksat 6A başarılı bir şekilde uzaya gönderilip faaliyetlerine başladığında uydu üreten ve testlerini yapabilen ülkeler arasına gireceğiz. Aynı zamanda uydunun bir uzay aracı olduğunu düşünürsek, uzay çalışmalarımızla ilgili kritik bir eşiği de atlamış olacağız."

“Etkinliğe 65 firmanın katılımını bekliyoruz”

Toplantıda konuşan (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak ise etkinliğin MÜSİAD stratejik ortaklığında 11-12 Aralık’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirileceğini söyledi.

Bir milyar doları aşan Türkiye uydu piyasasına yerli çözüm ortaklarının aranacağı etkinlikte, dünya devi şirketlerin Türkiye'de know-how paylaşımı yapacağını anlatan Olpak, “Küresel şirketler Türkiye'deki start-up firmalara yatırımcı olacak. TÜRKSAT'ı ve ekosistemini büyütmek ve global PR değerini yükseltmeyi amaçlayan etkinlikte uydu, kablo, tv teknolojileri, e-devlet, Türksat bilişim gibi Türkiye'nin önemli gündemleri bir araya gelecek" diye konuştu.

Uydu ve uzay teknolojileri alanında tüm paydaşları bir araya getiren Türkiye'deki ilk ve tek etkinlik olacak "Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri powered by Türksat’a” 65 firmanın katılımını beklediklerini aktaran Olpak, "Etkinliğe Japonya, Amerika, İngiltere, Afganistan, Polonya, İsveç ve Hollanda gibi ülkelerden de firma veya konuşmacılar katılacak" ifadelerini kullandı.

“Uzayda kapitalizm var”

MÜSİAD High Tech Port Genel Koordinatörü Hakan Kurt da uzaydaki rekabete dikkati çekerek, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Uzayda inanılmaz bir kapitalizm var. Amerika'nın 400 tane uydusu var şu an uzayda. Türksat uyduları yüzde 90'lara yaklaşan kapasitelerle çalışıyor, Amerikan uyduları yüzde 1,5-2 ile çalışıyor. Fırlatmak için uydu fırlatıyor. Orada uzay kapitalizmi dediğimiz bir savaş var. Bizim ilk adımımız Türksat 5A ve 5B ile ama en önemli adımımız 6A uydusu ile gelecek. Yani Türkiye uzayda atmosferin üzerinde bir ürün geliştirmiş olacak."