19 Aralık 2017
Genel

TÜRKSAT AŞ ve ICT Media işbirliğiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda düzenlenen TEKNO B2B etkinliğinde teknoloji firmalarından temsilciler bir araya geldi.

TÜRKSAT AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül, çağdaş dünyada nüfuz kurma yolunun artık harplerden geçmediğini belirterek, "2. Dünya Savaşı'nın çok pahalıya mal olması, ilk anda 55 milyon insanın ölmesi, insanları başka yöne çevirdi. Bu yön, bilgi ve teknoloji ile ekonomidir." dedi.

Teknolojinin üretimde kullanılmasının, bugünün dünyasında en çok kıskanılan ve üzerinde durulan husus olduğuna dikkati çeken Gönül, ülkelerin farklılığını da bunun belirlediğini söyledi.

Gönül, ilgili bakanlıkların stratejik planlarından alınan rakamlara göre, 2012-2021 döneminde haberleşmeye 210 milyar dolar, bilgi teknolojilerine 70 milyar dolar, ulaştırmaya 90 milyar dolar, enerjiye 95 milyar dolar, sağlığa 135 milyar dolar olmak üzere toplam 600 milyar dolar yatırım yapılacağını belirterek, bunların önemli bir kısmının da ithalat yoluyla gerçekleşeceğini bildirdi.

Devletin yaptığı her türlü ithalata offset uygulamasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Gönül, bunun bütün sanayi sektörünün itici gücü olacağını dile getirdi.

Gönül, çağdaş dünyada artık nüfuz kurma yolunun savaşlardan geçmediğinin görüldüğünü belirterek, "2. Dünya Savaşı'nın çok pahalıya mal olması, ilk anda 55 milyon insanın ölmesi, insanları başka yöne doğru çevirdi. Bu yön, bilgi ve teknoloji ile ekonomidir." diye konuştu.

Sektörün büyümesinde firmaların gelişimi önemli

TÜRKSAT AŞ Genel Müdürü Cenk Şen de şirket olarak faaliyet alanlarında yerlilik ve milliliği artırmaya katkıda bulunmak üzere yenilikçiliği ve girişimciliği özendirecek çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Türkiye'de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün büyümesinde firmaların gelişmesinin önemli payı olduğuna dikkati çeken Şen, "Gelecek 3 yıl katma değerli servislerimizin sayısını artırmak öncelikli hedefimiz. Kamu e-dönüşüm süreçlerinde danışmanlık, proje yönetimi ve bu hizmetlerin standart hale getirilmesiyle daha fazla kamu kurumuna hizmet götürmeyi amaçlıyoruz." dedi.

Şen, ürün ve hizmetlerin millileştirilmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, "Bu ürünleri ve hizmetleri yurt içinde kullanmanın yanı sıra ihraç edilebilir hale getirerek ülkemize maddi ve manevi kazanımlar sağlaması yolundaki çalışmalar da önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor." diye konuştu.

Katma değeri artırmanın yolu yenilik ve Ar-Ge'den geçiyor

BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan ise Ankara'da, Türkiye'nin önde gelen üniversiteleri, teknokentler ve OSTİM Sanayi Bölgesi'ne ait 6 teknoloji geliştirme bölgesi bulunduğuna işaret ederek, teknokentlerde faaliyet gösteren kuruluşları, elektronik haberleşme sektörünün önde gelen firmalarıyla bir araya getirerek sinerji oluşturmak istediklerini söyledi.

Amaçlarının, yerli teknolojiyi nihai hedef olarak gören firmaların geliştirdiği ürün ve uygulamaları, nitelikli iş birliği ortamında operatörlerle buluşturmak olduğunu anlatan Sayan, "Böylece bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründeki yerlilik oranının artırılmasında önemli bir adım atmış oluyoruz." dedi.

Sayan, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Ekim 2017 itibarıyla imalat sanayisi ürünlerinin toplam ihracattaki payının yüzde 93,1 olduğuna dikkati çekerek, imalat sanayi ihracatında teknoloji yoğunluğunu ve katma değeri artırmanın yolunun yenilik ve Ar-Ge'den geçtiğini vurguladı.

Ülkelerin ancak üretimle güçlendiğini, başkaları tarafından üretilen ürünleri kullanarak uzun vadede dünyada söz sahibi olunamayacağı bilinciyle sektörü takip ettiklerini dile getiren Sayan, paydaşlara sektörün büyüklüğü, potansiyeli, diğer sektörlerle etkileşimi, fırsatları ve tehditleri gibi birçok değişken konusunda kapsamlı bir yol haritası sunmak için gayret gösterdiklerini kaydetti.

"Donanım ve yazılımların milliliği için uğraş veriyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çizdiği vizyona uygun olarak 4,5G sektöründeki donanım ve yazılım ihtiyacının yerli ve milli imkanlarla karşılanmasına çalıştıklarını belirten Sayan, 4,5G yetkilendirmesinde işletmecilere, şebekeye ilişkin toplam yazılım ve donanım yatırımlarında; birinci yıl için en az yüzde 30, ikinci yıl için en az yüzde 40 ve üçüncü yılla devam eden yıllarda en az yüzde 45 yerli malı belgeli ürünlerden tedarik zorunluluğu getirdiklerini ve en az yüzde 10'unu da Türkiye'deki KOBİ'lerden ve ülkede üretilen ürünlerden sağlama yükümlülüğü koyduklarını hatırlattı.

Sayan, 5G ve ötesi yeni nesil mobil haberleşme sistemlerine ilişkin yaptıkları çalışmalara da değinerek, ulusal ve uluslararası seviyede kamu-sanayi ve akademinin iş birliğiyle ekosistemdeki paydaşlarla çalışmalar yapılması hedefi doğrultusunda 5GTR Forumu'nu kurduklarını bildirdi.

KOSGEB tarafından KOBİ'lerin desteklenmesi amacıyla hazırlanan programla yurt dışından ithal edilen stratejik ürünlerin Türkiye'de yerli ve milli imkanlarla üretilmesi için 5 milyon liraya kadar destek sağlanacağını anlatan Sayan, şunları kaydetti:

"Programa başvuracak projelere, yüzde 70'i geri ödemesiz, yüzde 30'u geri ödemeli olarak yüzde 100 destek sağlanacak. Özellikle OSTİM bünyesinde kurulan ve Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi içinde yer alan firmalarımızla yeni nesil mobil teknolojileri yerli kaynaklarla üretme amacını kendine şiar edinmiş şirketlerimizin bu teşvik programından yararlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum."